Serebral palsi, beynin erken gelişim döneminde ortaya çıkan, kalıcı ancak ilerleyici olmayan hareket, kas tonusu ve duruş bozukluğudur.
08 Ekim 2025

Serebral palsi, beynin erken gelişim döneminde ortaya çıkan, kalıcı ancak ilerleyici olmayan hareket, kas tonusu ve duruş bozukluğudur. Tek bir hastalık değil, doğum öncesi, doğum sırası veya doğum sonrası erken dönemde beynin gelişimini etkileyen farklı nedenlerle ortaya çıkan bir klinik tablodur. Bu nedenle bulgular ve etkilenim düzeyi her bireyde farklılık gösterir.

Genellikle hareket ve kas kontrolünü sağlayan beyin bölgelerindeki hasar sonucu oluşur. Hasar gebelikte, doğum sırasında veya doğum sonrası enfeksiyon, oksijen yetersizliği veya travmalarla meydana gelebilir; bazen nedeni belirlenemez. Serebral palsi ilerleyici değildir, ancak kas ve eklem sorunları ikincil etkiler yaratabilir; bu nedenle düzenli takip ve destek tedavisi önemlidir.

Belirtiler genellikle yaşamın ilk yıllarında fark edilir: motor gelişimde gecikme, baş kontrolünde zorluk, oturma veya yürümede güçlük, kaslarda sertlik ya da gevşeklik erken göstergelerdir. Tanı nörolojik değerlendirme ve görüntüleme yöntemleriyle konur. Erken tanı tedavi sürecinin planlanmasında büyük avantaj sağlar.

Tedavi bireye özel planlanmalı ve çok disiplinli yürütülmelidir. Nörologlar, fizik tedavi ve rehabilitasyon ekipleri, ortopedi hekimleri, konuşma terapistleri, ergoterapistler ve psikologlar sürecin ayrılmaz parçalarıdır. Amaç, bireyin bağımsızlığını artırmak, hareket kabiliyetini geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmektir.

Erken rehabilitasyon kas kontrolünü ve koordinasyonu geliştirir, spastisiteyi azaltır ve günlük yaşam becerilerini artırır. Ailelerin aktif katılımı tedavi başarısını ve sosyal uyumu olumlu etkiler. Serebral palsi sadece tıbbi değil, psikolojik, sosyal ve eğitimsel destek gerektiren bir durumdur. Toplumun farkındalığı ve erken tanı, hem çocukların hem de ailelerin yaşamını iyileştirir.

hjk